Bugüne kadar 20’nin üzerinde projeyi anahtar teslimi olarak suya indiren Arkyacht, bu yıl dört teknenin yapımı ile iş yoğunluğunu artırdı. 2011 yılından beri üçü kabuk olmak üzere, anahtar teslim dört tekneyi suyla buluşturdu.
Arkyacht geçtiğimiz yıl Paşa isimli trawlerın inşasını tamamlayarak tekneyi suya indirmişti.18,5 metre boyundaki Paşa, CE standartlarına uygun olarak çelik gövde ve alüminyum üstyapı olarak inşa edildi. Eye of the Wind isimli ünlü yelkenli de Arkyacht tarafından geçtiğimiz yıl 75 gün gibi rekor bir sürede komple refit edildi. 2006 yılında faaliyete geçen Arkyacht’ın öncelikleri arasında müşteri memnuniyeti ve doğru projelerde görev almak öne çıkıyor. Tüm projelerinin, projelendirme ve tasarım uygulamalarını kendi bünyesinde gerçekleştiren firma, müşterinin istekleri doğrultusunda tasarımlarına yön veriyor. Arkyacht’ın kurucusu Gemi İnşa Mühendisi Ayberk Apaydın, projeleri, iş ilkeleri ve müşterileri hakkında dergimize şu açıklamalarda bulundu:
Arkyacht’ın 54 metrelik klasik yelkenlisi Chronos, 2014 yılında Dünya Süperyat Ödülleri’nde, “40+ boyut aralığı Yelkenli Yat” kategorisinde finalist olarak seçildi.
Projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Arkyacht ile 9. senemiz içerisindeyiz. 2011 yılından beri üçü kabuk olmak üzere, tümü anahtar teslim dört teknemiz var. Günümüze kadar elimizin değdiği tekne sayısı 42-43, yeni imalat tekne sayımız ise 22 civarında. Bu yıl 13 metrelik, 40 metrelik, 22 metrelik ve 54 metre olmak üzere dört adet anahtar teslim proje ile yolumuza devam ediyoruz.”
56 metrelik tam boyu ile Arkyacht’ın sudaki en büyük yelkenlisi olan Regina, klasik, zarif ve lüks yapısıyla estetik bir görünüme sahip. Geniş iç mekanlarda 2 master suit, 3 double ve 1 ikiz misafir kabini, 12 misafiri ağırlama imkânı sunuyor. Arkyacht, tasarım ve mühendisliği ile inşa edilen çelik yelkenli Regina, 2012 Dünya Süperyat Ödülleri finalistten biri olarak da öne çıkmıştı.
Yeni inşa dışında refit işleri de yapıyorsunuz, inşa kapasiteniz nedir?
“Tesis olarak Ören, Didim ve Bodrum olarak üç bölgeyi kapsayan ciddi anlamda bir kapasiteye sahibiz. İçmeler’deki tersanemizde 350, 700 ve 500 metrekarelik üç hangarda yeni inşa tekne üretimini sürdürüyoruz. Didim’de ise tamamen bakım, onarım ve refit faaliyetleri üzerine çalışıyoruz. Doğuş Marina’nın içinde çekek alanımız, 60 metreye 15 metre boyutlarında bir hangarımız ve Doğuş Marina bünyesinde 100 ile 400 tonluk iki lift ile hizmet veriyoruz.”
“Diğer taraftan Ören’de kooperatifin organize ettiği Yat İmalat Bakım Onarım ve Çekek Yeri’nden ayrı olarak 15 bin metrekarelik kendi özel arazimizde inşa ettiğimiz tersanemiz tamamı ile yakın zamanda bitti ve yatırımımız tam kapasiteli olarak tamamlandı. 2013 yılının sonlarında hizmete açtığımız 4000 metrekare kapalı alana sahip tesisimizde iki adet 70 metrelik tekneyi aynı anda yapabilecek kapasiteye sahibiz.”
Kriz size nasıl yansıdı?
“Kriz dolayısıyla talep azalmış olabilir ama biz işimizi doğru yaptığımız sürece o tarz durumlardan etkilenecek firmalar değiliz. Açıkçası krize hangi açıdan baktığımıza bağlı olmak üzere kriz bizi etkilemedi diyebiliriz. Senede bir iki tane müşteri bulunamıyorsa eğer, bir yerde bir yanlışlık var demektir. Durum sadece krizin bizi etkilememesiyle alakalı değil, mantıklı biçimde ayağı yere basan maliyetlerle doğru fiyatları veriyoruz, projelendirmemiz bitmeden imalatlara kesinlikle başlamıyoruz, projeler doğru hazırlandığı için maliyetlerimizi kontrol altına tutuyoruz, işçilik maliyetlerini düşürüyoruz ve bu avantajları da müşterilerimize doğrudan yansıtıyoruz.”
“Tasarım aşamasında sektördeki teknik kriterleri göz önünde tutarak işlem yapıyoruz, bunların başında teknenin su altı formlarıyla ilgili direnç analizleri ve denizcilik hesapları var. Bizim için teknenin başlangıç aşaması büyük önem arz ediyor, altına imza attığımız işlerin hepsinin ileride bizim için bir referans olması çok önemli. Bünyemizde 4 tane gemi inşa mühendisi, 1 tane iç mimarımız var, tüm bu bahsettiklerimi tekneye başlamadan önce müşterimize yansıtıyoruz.”
Cica Sultan ketch, gulet yelkenlilerin modern tarza uyarlamasının iyi bir örneği. İki direkli çelik yelkenli, 2 owner ve 2 misafir kabini ile 8 misafire konaklama imkânı sunuyor. Trawler yapımında iddia olan Arkyacht’ın 23,6 metre boyundaki XANAX isimli motoryatı, klasik tasarımı çelik gövde ve üst yapı ile birleştiren modern bir balıkçı teknesi görünümünde. RINA klâslı XANAX, 2X 440 HP ana makina ile 16 knot hız sunuyor.
Projeleri fiyatlandırmada nasıl bir yol izliyorsunuz?
“Fiyat verebilmemiz için, teknenin planlarının ve spesifikasyonun hazırlanması gerekir. Hiçbir zaman afaki bir çizim üstünden veya spesifikasyonu olmayan bir doküman üstünden fiyatlandırma çalışması yapmıyoruz. Bahsedilen dokümanlar hazırsa veya tarafımızdan hazırlanması koşuluyla fiyatlandırma çalışmasını yapıp, teknenin bütçesini belirliyoruz. Anahtar teslimi yapacağımız projelerimizdeki fiyatlarımız müşterilere her zaman uygun gelmeyebiliyor. Zaten kısmi imalatlarda yer almamızın başlıca sebebi de bu. Bizim bütçemiz ile müşterinin bütçesinin çakıştığı yerlerde komple veya kısmi imalat süreçlerinde yer alıyoruz.”
“Müşteriye teknenin projelendirilmesiyle ilgili elimizdeki seçenekleri sunuyoruz, nasıl yaptığımızı anlatıyoruz, imalat öncesi süreçlerde çok titiz davranıyoruz. Ahşap, elektrik, tesisat, mekanik, çelik konstrüksiyon gibi değişik aşamalardaki maliyetlerin tümüyle müşterimiz ile mütabık kaldıysak tekneyi anahtar teslimi olarak yapıyoruz. Mütabık kalamadığımız kısımlarda ise projenin değişik aşamalarında yer alıyoruz.”
Firma olarak bir projeye başlarken öncelikleriniz neler?
“Bütçeyi müşteriye doğru yansıtmak aynı zamanda müşterinin teknesinin yapılabilitesini ölçmesini sağlıyor. Doğru bütçeyi yansıttığınızda, müşteride kendini bir tartıdan geçirme fırsatı buluyor. Açık konuşmak gerekirse firma olarak müşteriyi kendimizden daha üstün görmeyiz. Biz müşterimizden gerek finansal gerek yatırım anlamında daha sağlam olmalıyız ki, işimizi doğru yapabilelim. Eğer gerekli yatırımlarınız ve sermayeniz yoksa, tekne yaptıracak kişinin işini doğru teslim etmemiz de mümkün olmaz. Bunlar tamamen ticaretin gereklilikleri, biz müşteriyi araştırıyoruz, müşteri de tabii ki bizi araştırıyor, ortak bir paydada anlaşıyoruz ve sözleşmeyi imzalıyoruz. Özetle sonucu mutlu bitecek projeler içinde yer almak için ilkelerimizden taviz vermiyoruz.”
Müşterilerle ilişkinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Müşterilerimiz bizim için çok değerli, biz her müşterinin belli aşamalarda bize tekrar müşteri olabileceği konusunda çok fazla çaba sarf ediyoruz. Bu nedenle ikinci, üçüncü teknesini inşa ettiğimiz müşterilerimiz var. İşin sonunda hizmet alanın memnuniyeti bizim için çok önemli, bizimle iş yapan müşteri bizim yaptığımız kısım üzerine taahhüt ettiğimiz her başlık ile ilgili ortaya çıkan sonuçtan mutlak suretle memnun olmalı.”
“Bizim taahhütlerimizi gerçekleştirmemiz gerekiyor, anahtar teslimi veya değil bir tekneyi yaptıysak eğer, tekne birinci veya ikinci yılın sonunda zehirli boyasını attırmak için bile başka bir yeri tercih ediyorsa bu bizim başarısızlığımızdır. Mutlaka bize dönmesi gerekir. Şirket politikamız olarak koşullar elverdiği sürece, eğer tekne buralardaysa, kendi yaptığımız veya yapmadığımız bir tekne olmasıda sorun değil, bakım onarımını bir defa bize yaptıranın devamlı bizimle çalışması için elimizden geleni yapıyoruz. Çünkü sektörde en büyük sıkıntılardan biri müşteri memnuniyeti ve her zaman söylediğimiz gibi, şirket olarak aynı müşteriye ikinci işini yapan işletmeler ile kıyaslanmayı arzu ederiyoruz.
“Bizim komple işin içinde olmamız için müşteri ile bizim aramızda hiçbir pürüz kalmaması, bakış açılarımızda farklılıklar olmaması gibi kesin çizgilerimiz var. Üç boyutlu tasarımlar ile müşterinin sonunda ne elde edeceğini net biçimde görünür hale getirerek görüş birliğini sağlıyoruz.”