2008 yılında kurulan Yukay Denizcilik, Mazu Yachts markası ile 2011 ve 2014 yılları arasında ürettiği 58 ve 38 modellerinde iki teknenin müşteri teslimlerini gerçekleştirdi. Üçüncü teknesi Mazu 38’i suya indirme hazırlanan firma, markanın tanıtım ve satışını gerçekleştirecek broker seçiminde titiz ve yavaş adımlarla ilerliyor. Mazu 38’i, Monaco, Cannes ve Abu Dabi yat fuarlarında sergilemeyi planlayan Yukay Denizcilik, talep doğrultusunda yeni inşa ve refit projeleri de gerçekleştiriyor.
Amerika’da Miami Üniversitesi’nde iki yıl endüstriyel tasarım, iki yıl da yat tasarımı eğitimi alan Halit Yukay, Florida’da refit ve yeni inşa tekneler imal eden üç tersanede çalıştıktan sonra 2008 yılında Türkiye’ye dönerek Yukay Denizcilik firmasını kurmuş. Sektörün önde gelen tersanelerine bir süre tasarım konusunda danışmanlık hizmetlerini veren Yukay, emeğinin karşılığını almada sorunlar yaşayınca kendi işine geliştirmeye yönelmiş. Yoğun bir çalışma sonrasında 6 aylık süreçte Mazu Yachts’ın iki modelini tasarlamış. Kalan bir modelin tasarımı ile tüm modellerin projelerini 1,5 yıl içinde tamamlanmış. Ancak ortada bir ürün olmadığı için ilk yıllarda etkili bir pazarlama yapmanın imkânı olmadığını belirten Halit Yukay, şunları söylüyor:
Üretim kapasitemiz sınırlı olduğu için broker seçimlerinde çok titiz davranıyoruz. En iyi firmaları bulmak için ciddi çaba harcıyoruz
Tekne yapımına yeni başladığınız zaman iyi bir pazarlama hizmeti almanız mümkün olmuyor. Ortada bir ürün olmadığı için ciddi bir güven sorunu yaşanıyor. Broker firmaları, güvendiği bir müşterisine risk alarak sizin teknenizi pazarlamak istemiyor. Bu nedenle başlangıçta en iyi pazar, kendi çevreniz, sizi tanıyan insanlar oluyor. Ancak bir iki ürün ortaya çıktıktan sonra dışarıdaki yatırımcıya ikna etme ve destek olma şansınız oluyor. Bu nedenle ilk 2 yıl tüm pazarlama çalışmalarını mecburen kendim yaptım. Mazu modelinde iki teknemizin suya inmesi üçüncü teknemizin imalat aşamasında olması ayrıca Yukay Denizcilik olarak yaptığımız başka projelerinde olması bizim elimizi güçlendirdi.Projelerimizle kalitemizi ispat ettiğimiz için artık broker seçiminde titiz olabiliyoruz. Hem dijital hem basılı dergilerde ilan çalışmaları yaptık. Asya’da 4 ülkede mümessillik oluşturduk. Avustralya ve Brezilya’da görüşmeler yapıyoruz. Artık biz seçen pozisyondayız.
Mazu markamız dışında Yukay Denizcilik olarak bize ulaşan talepler doğrultusunda yeni inşa ve refit projeleri de yapıyoruz. 1,5 yıl içinde üç-dört refit projesi gerçekleştirdik.
Üretim kapasitemizi sınırlı olduğu için broker seçimlerinde çok titiz davranıyoruz. En iyi firmaları bulmak için ciddi çaba harcıyoruz. Talep gelen ülkeden tanıdıklar bulup birkaç koldan firmayı araştırıyoruz. Bu yıl pazarlama ağımızı kurma çalışmalarında önemli bir mesafe kaydettik. Gelecek yıl da bu çalışmalarımızı devam ettirip pazarlama ile ilgili alt yapıyı oluşturup asıl işimize, tekne yapımını daha fazla odaklanmayı planlıyoruz.
Müşterileriniz hakkında bilgi verir misiniz?
İlk teknemiz Mazu 58’i Fenerbahçeli futbolcu Selçuk Şahin, ikinci teknemiz Mazu 38’i de Tims Productions sahibi Timur Savcı için imal ettik. Üçüncü teknemiz Mazu 38’i İtalyan bir müşteriye yapıyoruz. İki gövdemizden bir tanesini de İtalya’ya sattık. Bu bizim için çok sevindirici bir gelişme oldu. Dünyanın önde gelen tekne üreticisi bir ülke, yüzlerce markası varken bizim markamızı seçmesi bizim için gurur verici oldu. Mazu markamız dışında Yukay Denizcilik olarak bize ulaşan talepler doğrultusunda yeni inşa ve refit projeleri de yapıyoruz. 1,5 yıl içinde üç-dört refit projesi gerçekleştirdik.2000 model, 12 metre boyunda Amerikan sport fishing tarzında bir balıkçı bir teknesini komple refit ettik. 10 metrelik klasik dragon yarış yelkenlisini orijinaline birebir uygun şekilde (restorasyon) yeniden imalatını gerçekleştirdik. Timur Savcı’nın teknesi 1997 model bir Azimut 75, komple refitini gerçekleştirdiğimiz projeler arasında yer aldı.
Neden Cold Moulded?
Cold Moulded dünyadaki en pahalı üretim tekniği, ayrıca ciddi zaman olan bir imalat yöntemi. Tekne ahşap olarak algılanıyor ama teknenin sadece ana iskeleti ahşap. Teknenin bütün yüzeyini karbon elyafı ile kaplıyoruz. Cold Moulded’in en önemli avantajları, hafiflik, mukavemet ve kalıp maliyetinin olması. Polyester bir tekneye oranla teknelerimiz yüzde 20 daha hafif, yüzde 50 daha sağlam, mukavemeti yüksek. Kalıp sistemi olmadığı için tekne üzerinde istediğimiz değişikliği artı bir kalıp maliyet olmaksızın yapabiliyoruz. Müşterinin isteğini göre değişiklik yapmak doğru sonuçlar olmak daha kolay.
Tasarım tercihleriniz neler?
Sıradan olmamak, çizgi dışı, fark edilen bir tasarım oluşturmak istedim. Bu yüzden formlar, fark edilmesi için olması gerekenden daha sert. Beğenilmesi çok önemli değil, ama sıradan olmaması önemli.
Tasarım çok da bilinçli bir şekilde yapılan bir tercih değil. Çocukluğunuzdan itibaren kafanızda oluşan formlar tasarımayön veriyor. Bütün dünyada standart bir kalıp modeli ve onun uyumlu bir tasarım anlayışı var. Bizim semi custom üretim modelinde üretim sayımız sınırlı. Sıradan olmamak, çizgi dışı, fark edilen bir tasarım oluşturmak istedim. Bu yüzden formlar, fark edilmesi için olması gerekenden daha sert. Beğenilmesi çok önemli değil, ama sıradan olmaması önemli. İnsanları kötü diye eleştirmesi benim için olumlu bir şey. Kötünün bir açıklaması var, ama sıradanlığın bir açıklaması yok.
Renklerimiz müşteri tercihine göre sınırsız. Genelde gövdede çift renk kullanıyoruz. Ana gövdede metalik renkler,küçük aksamlarda da renkler birbirine karışmasın diye düz renkler tercih ediyoruz. Müşteriye tercih ettiği renkleri önce renderler üzerinde gösteriyoruz. Bünyemizde endüstriyel ve iç mimar olmak üzeri iki tasarımcımız var. Müşterinin talepleri doğrultusunda iç mekân planlamasını yapıyoruz. Kumaş, mobilya ve renk seçimi gibi bütün ayrıntılar müşteri tercihleri sonucu belirleniyor.
Malzeme, ekipman tedariğinde nasıl bir yol izliyorsunuz?
Yurtdışından malzeme fiyatlarını alıp, yurtiçi ile karşılılaştırıyoruz. Yurtiçi fiyatları yurtdışı ile yakınsa ise malzemeyi iç piyasadan temin ediyoruz. Fiyatlar arasında ciddi farklar, uçurumlar olduğunda yurtdışından ürünü doğrudan kendimiz ithal ediyoruz. Teknenin üretimine başlamadan bütün malzemesini toplu olarak alarak tersanemize getiriyoruz. İmalat süreci başladığında malzeme temini gibi sorunlar yaşamadan üretimi planlı biçimde sürdürüyoruz.
Volvo Penta IPS sistemler tüm teknelerinizde standart bir donanım. Bu makine ne tür avantajlar sağlıyor?
Mazu teknelerinde sadece Volvo IPS sistem kullanıyoruz. Makinaya göre tekneninağırlığı, hızı ve yakıt sarfiyatı değişiyor. İmalat öncesi öngördüğümüz hız ve yakıt sarfiyatı ile ilgili tüm hesaplarımız iki teknemizde de sıfır hata ile birebir tuttu.
Volvo Penta IPS kuyruklu sistemler piyasaya ilk çıktığında Amerika’daki tersanede bu donanımları ilk defa kullanma gibi bir şansım oldu. Volvo, 20-25 yıllık geliştirme aşamalarından sonra bu sistemi oluşturdu. 1.000 ila 1200 beygire kadar Volvo IPS makinalar çok verimli. IPS sistem, hem üretici hem kullanıcılara çok büyük kolaylıklar sağlıyor. Yakıt tasarrufu, hızı, sessizliği, gerçekten inanılmaz. Şaft sistemi konvansiyonel olmadığı için teknede vibrasyon yok denecek kadar az. Egzoz suyun içinde, egzoz kokusu almıyorsunuz. Bunlarla birlikte makine ile navigasyon sistemi arasında çok iyi bir bağı var. Herşeyi bir ekrandan kontrol edebiliyorsunuz. Paket bir program ile herşey otomatik olarak veriliyor. Teknedeki seyri çok iyi, uçuyor hissini alıyorsunuz. Mazu teknelerinde sadece Volvo IPS sistem kullanıyoruz.
Modellere göre hız, devir ve menzil seçeneklerimiz var. Müşteriye imalat öncesi kâğıt üstünde verdiğimiz hızı, denizde tam olarak elde ediyoruz.İki teknemizde suda olduğu için isteyen müşteriyi deniz testine çıkarma olanağına da sahibiz. Alfa Marine Design mühendislik hesaplarımızı yapıyor. Bu mühendislik hesaplarımızın ardından 3D tasarımlarla, gövde hız testleriniİsveç’te Volvo Penta ile birlikte yapıyoruz. Bilgisayar üstünden yapılan havuz testleriyle makine ile gövdenin tam uyumu için uygulayacağımız değişikleri saptırıyoruz. Her gövde için 3-4 ayrı motor seçeneğimiz var. Makinaya göre teknenin ağırlığı, hızı, yakıt sarfiyatı değişiyor. İmalat öncesi öngördüğümüz hız ve yakıt sarfiyatı ile ilgili tüm hesaplarımız iki teknemizde de sıfır hata ile birebir tuttu.
Tesisiniz hakkında bilgi verir misiniz?
Yalova Tersaneler Bölgesi’nde kendi mülkümüz olan tesiste, 1.000 metrekaresi kapalı, 300 metrekaresi açık alanımız var. Bünyemizde mobilya ve boya atölyelerimiz mevcut. Krom ve boya işçiliği hizmetlerini sürekli çalıştığımız taşeron firmalardan alıyoruz. Bunların dışındaki tüm işleri kendi bünyemizde yapıyoruz. Tesisimiz çok temiz, toz yok. 24 saat düzenli temizliği yapılıyor. Müşterilerimiz için teknelerini ziyaret edebilecekleri, rahatça kendi işlerini de yapabilecekleri, tersaneyi gören camekânlara sahip müşteri ofislerimiz var.
Gündeminizde neler var?
Gelecek için planımız, dünyanın belli başlı bölgelerinde en iyi broker firmalarını bulup, senelik toplam 10 adetle sınırlı bir talep almak. Bizim için talepten ve satıştan daha önemli olan en iyi broker firmaları tarafından en iyi şekilde pazarlanmak.
Tersane olarak önceliğimiz ikinci Mazu 38’i suya indirdikten sonra Monoca, Cannes ve Abu Dabi fuarlarında sergilemek. Amacımız bu fuarlarda tekne satmak değil, markamızı tanıtmak. Özellikle de broker firmaları ile ilişki kurmak için fuarlar bizim için önemli. Bu fuarlara katıldıktan sonra tanıtımımızda önemli bir gelişmeyi tamamlamış olacağız. Arap Yarımadası ve Avrupa’ya henüz mümessillik vermedik. Mümessil seçimimizi fuarlardan sonra yapmayı planlıyoruz. Yavaş ama emin adımlarla ilerlemeye özen gösteriyoruz. Bugün tek başına tekne satmak bizim için bir hedef değil. Teknelerimizin düzenli satışını sağlayacak pazarlama alt yapısını oluşturmak bizim için çok daha önemli. Biz sürekli olarak tekne satışıyla ilgilenmek istemiyoruz, böyle bir gücümüz, amacımız yok. Yatırımımızı iyi broker firmalarını yaparak her sene standart bir satış âdeti tutturmak bizim için daha önemli. Biz zaten Yukay Denizcilik olarak bize gelen bireysel talepler doğrultusunda tekne üretip teslim ediyoruz. Esas amacımız dünyanın belili başı denizci ülkelerinde en iyi broker firmalarını bulup onlar tarafından pazarlanmak. Sonrasında tersane olarak sadece imalatı gerçekleştirmek gibi bir işimiz olacak.
Gelecek 5 yıla yönelik hedefleriniz nelerdir?
Bireysel satıştan ziyade broker sorumluluğunda satışta gelişmek istiyoruz. Brokerlarla çalışmak işin satış, finansman ve pazarlamasında profesyonel çözüm sağlıyor. Tersane olarak bizim tek sorumluluğumuz tekneyi taahhüt ettiğimiz kalite ve zamanda teslim etmek oluyor. Bugün işin pazarlama ve finansmanını da yaptığımız için çok yıpranıyoruz.
35 metreye 17 metrelik tekne imalat alanımızda aynı anda Mazu serisinde 5 tekneyi birlikte yapabiliyoruz. Tersane olarak Mazu serisindeki 3 modelimiz için yıllık üretim kapasitemiz 10 tekne. Bunu da fazla büyütmek, aşmak istemiyoruz. Butik bir üretici olduğumuz için imalat sürelerimiz daha uzun. Gövdeleri aynı olsa da her tekne birbirinden farklı aslında. Her müşterinin iç, gövde ve güvertesi tasarımı farklı. Bu nedenle biz her projeyi ayrı ayrı çalışıyoruz. Stokta proje tutma gibi bir şansımız yok. İmalat âdetimiz düşük. Gelecek için planımız dünyanın belli başlı bölgelerinde en iyi broker firmalarını bulup, senelik toplam 10 adetle sınırlı bir talep almak. Bunun üzerindeki talepleri sıraya almak durumundayız. Bizim için talepten ve satıştan daha önemli olan en iyi broker firmaları tarafından en iyi şekilde pazarlanmak…