Ekstra masraf diyenleri duyar gibiyim ama işin aslı maalesef öyle değildir. Karşılaştığım çoğu tekne sahibi ve bu işe gönül vermiş kişiler biraz da olsa bu konudan haberdarlardır ama maalesef çok fazla bilgi kirliliği ile denizcilerimizin aklı karıştırılmış durumda. Biyoloji derslerimizden hatırlayacağımız gibi hücre içerisinde bir takım faaliyetlerden bahsederdi sevgili öğretmenlerimiz. İşte bahsettiği Osmoz, çözücü maddelerin çok yoğun ortamdan az yoğun ortama, seçici geçirgen bir zardan enerji harcanmadan geçişidir derdi. Bu olay aslında sadece hücrede değil denizcilikte de korunmamış yada hasar almış elyaf yapısı olan tekneler için de geçerli bir tabir olarak karşımıza çıkmaktadır. Su alan elyaf yapısı zamanla elyaf katlar arasında yayılmaya başlar ve tuzlu deniz suyu reçine yapısında tahribata sebep olur. Bu durum ile karşılaşan kompozit tekneler zamanla sert yapısını kaybeder ve bozulmalara uğrar. ’’Elyaf içerisinde su girdimi nereye gideceği kestirilmez” derdi bu işi bana öğreten sevgili sınıf arkadaşım Mustafa.( Kendisi halen daha kompozit işiyle uğraşır, yani aslında mesleği olmuştur artık. Çoğu zaman hala takıldığım yer olursa kapısını aşındırırım kendisinin. Hiç esirgemez bildiğini sağolsun, her daim yardımcı olur.) Dediğinde de çok haklı, su küçük lif parçacıkları arasında kalan her boşluktan elyafı içerisine sızar ve bozarak sonuna kadar ilerler. Takii bir uzman bu problemli yeri görüp tedavisini yapana kadar. Çok zahmetli değildir osmozun tedavisi, işinin erbabı bir usta çok kolay bozulan yeri açar, içinin kuruması için bir kaç gün bekler ve inceden başlar yeniden oraya elyaf yatırmaya. Sonrasında tesviyesini yapar ve eski yapıyla bütünlüğünü sağlar yeniden. Ama sorun işinin erbabını bulmakta…., kompozit işçiliği öyle dışarıdan göründüğü gibi de kolay değildir. Yani asıl yapılması gereken hastalığı kapmadan önce teknemizi koruma altına almak.
Peki bu koruma nasıl yapılmalı, ne olursa tekne bu sorunla karşılaşmaz dilerseniz kısaca bundan bahsedelim. Tekneler bir çok materyelden yapılabilmektedir, en yaygın olanı ise günümüzde elyaf/kompozit yapılı teknelerdir. Aldığınız teknenin üretim methoduna göre ya el yatırması ya da vakum infizyon yöntemi ile imal edilmektedirler. Yapılan tekneler en zorlu doğa koşulu olan deniz ile buluşmadan önce gerekli tedbirlerin alınması, karina da osmoz oluşumunun önüne uzun yıllar geçmenize yardımcı olacaktır. Bariyer görevi gören ve solvent ihtiva etmeyen boyalar su geçirgenliğini minimuma (en aza) düşürdüklerinden dolayı tekne bünyesinde uzun yıllar koruma sağlamaktadırlar. Sıfır teknelerde bu işi yapmak daha kolaydır, gel coat ince bir zımpara ile kaldırılır, gerekli bariyer boyası yüzeye min. 300 mikron uygulanır, üzerine bağlayıcı zehirli boyası sürülür. Belirli bir süredir kullanmakta olduğumuz tekne için ise eğer su altında kalan karina kısmında güzel bir tesviye yapıldıktan sonra bu işlem rahatlıkla uygulanır.
Karşılaştığım bir çok tekne, yanlış seçilen zehirli boya ürünlerinden muzdarip olmuş ve kabuklu deniz canlılarının kökleri tekne bünyesine zarar vermiş. Bu yüzden tekne kabuğunda osmoz oluşması için ortamı çoktan hazırlamıştır. Bunun yanında azımsanamayacak bir ölçüde tekneler dıştan değil içten yani sintinesinden su alarak osmoza uğramıştır ve bu durum çoğu zaman tekne delinme seviyesinde geldiğinde fark edilmektedir. Hiç kimse teknesinde bir delik istemez değil mi? Şahsen ben kesinlikle istemem. Işte bu yüzden teknenin osmoz koruması ekstra masraf olarak kesinlikle düşünülmemelidir. Nasıl tekne yol alabilmek için bir pervaneye ihtiyaç duyuyorsa, teknenin doğru sistemde boyanması da o teknenin uzun yıllar ve yollar rahatça kullanmanıza yardımcı olacaktır.
4 Temmuzda 106. yaşını kutlayan Hempel Boya sadece osmoz koruması için kullanılan Hempel’s High Protect II ürünüyle 300 mikron gibi bir kalınlıkta teknenizi uzun yıllar osmoz oluşumundan korumak için tasarlanmıştır. Bileşiğinde hiç solvent olmaması, sürüldükten sonra yüzeyde oluşturduğu sert katman yapısı sayesinde su geçirgenliğinde diğer epoksi boyalara göre daha üstün koruma sağlamaktadır. İçeriğinde solvent ihtiva eden epoksi boyalarda tabiki koruma sağlar ama spesifik olarak sadece bu olayın önüne geçen ürünler kadar üstün performans sergilemeyeceklerdir. Tekneniz iyi bir solventsiz ürün ile boyandığında 10 yola kadar koruma altında kalabilir. Ama bu demek değildir ki ben bu boyayı sürdüm, her sene bir midyeci salonu işletecek kadar teknemin altı kabuklu deniz canlısı bağladı, boyaya rağmen gene osmoza uğradım! Evet bu şekilde kullanırsanız ve sadece astar boyaya güvenirseniz bu iş olmaz, tekneniz osmoza davet çıkartır. Doğru zehirli boya seçimi her zaman çoğu parametrede size fayda sağlar. Bu yakıt tasarrufu, karinanın temiz olmasından dolayı hareket özgürlüğü, hız ve keyif olarak sizlere dönüş yapacaktır. Boya seçimi, doğru uygulama uzmanlık gerektiren bir iştir. Doğru boya seçimi için kulaktan dolma değil, uzmanlardan her zaman bilgi almak sizlere denizde daha huzur veren kullanım sağlar. Teknede can güvenliğinin herşeyden önce geldiğini hatırlatarak sizlere iyi seyirler dilerim.
Ahmet Gürbüzer
Hempel Satış Müdürü